• Eposta: info@yolacanerconsulting.com

İçgörü Temelli Liderlik. Gerçeklerle Yüzleşin!

  • 0
800 800 Yolaçaner Consulting

Belirsizliklerin dorukta olduğu ve eşi benzeri görülmemiş yönetsel sınamaların liderlere meydan okuduğu bu zamanlarda, içgörü temelli liderlik konsepti son derece pratik ve etkili bir öğreti olarak karşımıza çıkıyor …

İçgörü temelli liderliğin ana teması, ancak ve ancak kendi iç dünyasını (a) iyi tanıyan ve (b) etkin yönetebilen bir insanın, başkalarına liderlik edebileceği üzerine kuruludur.

Bu anlayışa göre, kendi gerçekleriyle yüzleşememiş, iç huzuruna kavuşamamış, içsel çatışmalardan muzdarip ve duygusal açıdan dengesiz bir kişinin liderlik yapması mümkün olsa bile, prensip olarak sakıncalıdır.

Çünkü, bu insanın nihayetinde önderlik ettiklerine ve topluma zarar vereceği kesindir …

İçgörülü liderlikte, kişinin düşünce, duygu ve davranışlarındaki denge, ahenk ve tutarlılık yukarıdaki sebeplerden ötürü hayatidir.

Demek ki lider, şahsi ihtiyaçlarını başkalarının gereksinimleriyle sağlıklı bir şekilde dengeleyebilmelidir.

İçgörü temelli liderlik anlayışında gerçek benliğini (özünü) keşfetmek için manevi bir yolculuğa çıkan kişi, insan ilişkilerinde de kayda değer, olumlu gelişmeler yaşayacaktır.

İçgörülü liderliğin bu spiritüel yönünü tamamlayan ve aynı derecede önemli psikolojik bir yönü de mevcuttur …

Örneğin, bilinçdışı içsel çatışmaların bilince çıkarılarak çözümlenmesi öğretide önemli bir konuma sahiptir.

İçgörü Temelli Liderlik. Gerçeklerle Yüzleşin! / Photo: Sergio Moreira, 3 November 2013

İçgörülü liderin üç ayrıştırıcı yetkinliği öne çıkar:

(1) Farkındalık

(2) Duygusal zeka

(3) Özanaliz kapasitesi

Farkındalık

Farkındalık, olağan ve olağanüstü durumlarda daima odaklı, iyi düşünülmüş ve serinkanlı davranmayı beraberinde getiren ve kişinin anbean bilinçli hareket etmesini sağlayan bir yetkinliktir.

Çok değişken ve belirsizliklerle dolu bir dünyada, farkındalığın vazgeçilmez bir başarı faktörü olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz …

Derine indiğimizde, farkındalığın bileşenleri belirginleşir: (a) bilinçlilik, (b) anda olma ve (c) gözlem.

(a) Bilinçlilik, kişinin dikkatini istemli olarak yönlendirmesini veya odaklamasını ifade eder.

(b) Anda olma, kişinin bilinçli odağını anbean mevcut olan duyum, düşünce ve/veya duyguların üzerinde tutmasına işaret eder.

Buna göre, geçmişte kalmış hesaplar ve geleceğe yönelik senaryolar, şimdiye ve buraya ait olmadıkları için, odak dışı kalırlar.

Aksine, kişi odağının geçmişe, geleceğe ve farklı yerlere kaydığını farkettiğinde, anda olmak için dikkatini tekrar buraya ve şimdiye geri getirmesi gerekir.

(c) Gözlem, kişinin anbean mevcut duyum, düşünce ve duyguları değerlendirmemesini ve/veya yargılamamasını, bilakis, sadece gözlemde bulunmasını tasvir eder.

Gözlemin amacı, doğamız gereği ekseriyetle bilinçdışı yaptığımız, otomatik, olumlu veya olumsuz değerlendirmelerini engellemektir.

Maksat, gözlemlenenleri kabullenerek ve onlara yönelik eşmesafeli bir tavır içinde olarak, bilinçdışı yargıları bilinçli seçimlere dönüştürmektir.

Buna göre, yapılması gereken, alışılmışın aksine, durumlara ne evet, ne de hayır demek ve böylece esnek, makul ve tutarlı davranışların yolunu açmaktır.

İçgörü Temelli Liderlik. Gerçeklerle Yüzleşin! / Photo: Hartwig HKD, 4 November 2010

Duygusal Zeka

Duygular, hepimizin düşünce ve davranışlarını etkiledikleri için süphesiz varoluşumuzun en temel unsurları arasında yer alırlar.

Duyguların bilişsel süreçlerimizi etkilediklerini de artık kimse tartışmıyor …

Duygular ve düşünceler birbirlerini etkiledikleri için de, kaliteli kararlar vermek açısından duygusal zekanın vazgeçilmez bir yönetim becerisi olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Duygusal zeka, özellikle değişim süreçleri yönetiminde kilit başarı faktörü olarak önümüze çıkar …

Şurası önemli: Farkındalığı güçlü bir insan aynı zamanda göreceli olarak çok daha gelişmiş bir duygusal zekaya sahip olan bir insandır.

Zira, güçlü bir gözlemleyici farkındalığı olan ve iç dünyasında olanlara odaklanabilen bir kişi, hem kendi, hem de başkalarının duygularına yönelik de sıradışı bir hassasiyet gösterebilir.

Ayrıca, kişi kendi duygularının farkında olduğunda, onları kontrol edebilmesi ve onlar tarafından baştan çıkarılmaması çok daha olasıdır …

İçgörü Temelli Liderlik. Gerçeklerle Yüzleşin! / Photo: Elke Kulhawy, 31 January 2016

Kurumsal düzeyde de duygular her açıdan etkilidirler:

(a) Özyönetim: Başarısızlıklara dayanıklılık, iş-yaşam dengesinin yönetimi ve özellikle tükenmişlik sendromuyla başetmede, duygular kilit faktör olarak görülebilirler.

(b) Çalışan yönetimi: Özellikle güven ve motivasyon konusunda duygular önemsenmelidir.

(c) Ekip yönetimi: İletişim ve çatışma yönetiminde duygular daima dikkate alınmalıdır.

(d) Kurum yönetimi: Özellikle değişim süreçlerinde duyguların iyi yönetilmesi hayatidir.

1995’den itibaren, Daniel Goleman’ın makale ve kitaplarıyla beraber duygusal zekanın yönetim ve kurum kültürü alanındaki önemine yönelik farkındalık ve bilgi gitgide artmaya başladı.

Goleman’a göre, duygusal zekası yüksek bir kişi duygulara yönelik gelişmiş bir farkındalığa sahip, kendi kendini motive edebilen ve sosyal etkileşimler bağlamında duygularını iyi denetleyebilen birisidir.

İçgörü Temelli Liderlik. Gerçeklerle Yüzleşin! / Photo: Photoabyss, 26 March 2012

Duygusal zekanın bileşenlerine göz atalım:

(1) Özfarkındalık: Duygusal farkındalık ve sağlıklı özgüven (kapasite sınırlarının bilinmesi)

(2) Özyönetim: Özdenetim, güvenilirlik, sorumluluk, uyumluluk, inovatif kapasite

(3) Motivasyon: Performans arzusu, başarı sevgisi, kurumun hedeflerini benimseme, inisiyatif alma gayreti, iyimserlik

(4) Empati: Başkalarını anlamak, başkalarını geliştirmek, hizmet anlayışı, çeşitlilik ve farklılıklara açıklık, güç dengelerine yönelik farkındalık

(5) Sosyal kapasite: Söz geçirebilme, iletişim becerisi, öncülük etme/harekete geçirme, çatışma yönetimi, bağ kurabilme, takım oyuncusu olma, değişime yol açabilme ve yönetme

Özanaliz

Özanaliz, farkındalığı ve duygusal zekayı tamamlayan üçüncü ayrıştırıcı unsur olarak içgörülü kişinin bilişsel ve psikanalitik kapasitesini temsil eder.

İçgörü temelli liderlik öğretisine göre kişi, gözlemledikleri duygu, düşünce ve dürtüleri, iç çatışma ve savunmacı davranışları, rüyaları, spontane çağrışımları vs. bilinçli şekilde anlamak ve çözümlemek için kendine yönelik dürüst bir çaba içindedir.

İçgörü Temelli Liderlik. Gerçeklerle Yüzleşin! / Photo: Hartwig HKD, 14 March 2012

Özanalizin temel gayesi, bastırılmış bilinçdışı olguları bilince çıkararak çözümleyen kişinin ruhsal dengeye ulaşmasını desteklemektir.

Bu şekilde, içgörü için önemli olan diğer iki yetkinliğin de (farkındalık ve duygusal zeka) pekiştirilmeleri sağlanmış olur.

Böylelikle lider, özanaliz etkisini gösterdikçe serbest kalan zihinsel enerjiyi, hedeflerine daha çabuk ve emin adımlarla ulaşmak için kullanabilir.

Son tahlilde, farkındalığı, duygusal zekayı ve özanalizi içiçe geçmiş, birbirlerini çapraz etkileyen yetkinlikler olarak görmenizi tavsiye ederim.

Kapatırken vurgulamak istediğim bir husus var:

İçgörü temelli liderlik sadece ve sadece kendini sürekli gelişime adamış liderler için uygun olan bir liderlik felsefesidir. Üç yetkinlik için de uzun soluklu bir öğrenme ve pratik yapma süreci gerekli olacaktır.

Sosyal medya hesaplarım 

Twitter: https://twitter.com/UTYolacaner

Facebook: www.facebook.com/yolacanerconsulting

Google+: https://plus.google.com/utyolacaner/post

LinkedIn: https://tr.linkedin.com/in/utyolacaner

  • 0

Leave a Reply

Your email address will not be published.

X