Yönetimler özellikle kriz dönemlerinde focusing’in, yani odaklanma veya sadeleşmenin ne denli önemli ve gerekli olduğunu mecburiyetten anlar.
Piyasalar iyiyken iş birimlerinde, örgüt yapısında ve maliyetlerde dallanıp budaklanan kurumlar, piyasalar daraldığında da tekrar büyük bir çaba ile sadeleşmek zorunda kalırlar.
Oysa focusing anlayışında konu bahis olan odaklanma prensibi, devamlı göz önünde bulundurulması gereken, defaatle kontrol edilen ve sıkı disiplinle uygulanan bir yönetim unsurudur.
Focusing de iki yönetim düzeyi ayırt ederiz:
(1) Etkinlik –> Doğru şeyleri yapmak
(2) Verimlilik –> Şeyleri doğru yapmak
Rekabet pozisyonumuzu koruyarak hangi iş alanlarından çıkabiliriz?
Etkinlik açısından yönetimin ilk önce nelerin yapılmayacağını belirlemesi çok önemlidir.
Sorulması gereken iki temel soru vardır:
(1) Müşterilerimize yönelik değer önerimizi etkilemeksizin hangi ürün ve hizmetleri eleyebilir ve/veya seyreltebiliriz?
(2) Kurumsal işlevselliğimizi etkilemeden, yani kurumiçi sinerjilerden ferâgat etmeksizin hangi işlemleri kaldırabilir ve/veya seyreltebiliriz?
Örnek odaklanma alanları:
-Ürün ve/veya hizmet sunmamak; örneğin tamamen piyasadan çekilmek ve/veya belli bir müşteri kesitine veda etmek.
-Kurumsal fonksiyonlardan vazgeçmek; örneğin halkla ilişkiler fonksiyonunu kaldırmak, depo giriş kontrolleri yapmamak, hukuk departmanını kapatmak.
-Frekansları azaltmak; örneğin müşteri ziyaretleri, raporlama ve/veya toplantılarda sıklıkları azaltmak.
-Kaliteyi düşürmek; örneğin servis vermemek ve/veya haftasonu ve gece servisini kaldırmak.
-Kapsamları daraltmak; örneğin iç denetimleri tam kapsamdan rastgele yoklamalara düşürmek.
-Süreçleri uzatmak; örneğin ürün teslimat sürelerini planlı olarak uzatmak.
Değer önerimizi nasıl daha verimli şekilde gerçekleştirebiliriz?
Etkinlik yönünde potansiyelleri değerlendirdikten sonra sıra üzerine odaklanmaya karar verdiğimiz iş alanları ve fonksiyonlar açısından nasıl daha ekonomik olunabileceğini sorgulamaya gelir.
Tespit edilmesi gereken, mevcut kaynakların, yani (1) sermaye, (2) işgücü, (3) bilgi ve (4) zamanın, iş alanları ve fonksiyonlara en ekonomik dağılımıdır.
Bu bağlamda da yine sorulması gereken iki temel soru vardır:
(1) Sabit maliyetle ürün-hizmet performansını nasıl artırabiliriz?
(2) Ürün-hizmet performansını etkilemeden maliyetleri nasıl düşürebiliriz?
Örnek odaklanma alanları:
-Süreçleri standardize etmek ve sadeleştirmek; örneğin teklif sürecinde hazır şablonlar kullanmak.
-Fonksiyonlar arası görev dağılımını yeniden yapılandırmak; örneğin müşteri şikayet işlemlerini üretim fonksiyonuna aktarmak.
-Outsourcing; örneğin lojistik fonksiyonunu harici bir hizmet sağlayıcısına devretmek.
-Kapasite planlamasını optimize etmek; örneğin çalışma saatlerini esnekleştirmek.
-Bilgi-işlem ve karar verme süreçlerini optimize etmek; örneğin birbiriyle uyumlu, tercihen entegre bilgi-işlem sistemlerine geçiş yapmak, toplantıları bilinçli yönetmek.
Focusing projelerinde dikkat etmenizi salık vereceğim husus, önlemleri mümkün olduğunca onlardan etkilenecek çalışanlarla BERABER geliştirip uygulamanızdır.
Ayrıca, focusing çalışmalarında somut hedefler üzerinden fikirler geliştirirseniz, daha iyi sonuçlar elde edersiniz.
Bu bağlamda alttaki ve benzeri sorgulamalarla çalışmanızı tavsiye ederim:
-Fiyatlarımızı %30 indirseydik, nelerden vazgeçerdik?
-Personel giderlerimizi %25 düşürmek isteseydik, nelerden vazgeçerdik?
Sosyal medya hesaplarım
Twitter: https://twitter.com/UTYolacaner
Facebook: www.facebook.com/yolacanerconsulting
Google+: https://plus.google.com/utyolacaner/post
LinkedIn: https://tr.linkedin.com/in/utyolacaner
Leave a Reply