• Eposta: info@yolacanerconsulting.com

Posts Tagged :

Kurum Kültürü Analizi

Kafalardaki Engelleri Aşmanın Yolları

940 788 Yolaçaner Consulting

Toplumumuz da birçok alanda değişim talep ediliyor, değişimden bahsediliyor, ancak bazı konularda bir türlü değişim gerçekleşemiyor. Örneğin: -Kadın-erkek eşdeğerliliğinin aileye, eğitime ve iş hayatına yansıtılması, -Toplumca sakin, sabırlı ve şiddetsiz iletişim kurabilmemiz, -Toplumca sorunlarımızı kısasa kısas yöntemiyle çözmememiz gibi… Zayıf ve güçlü yönlerimle ben de bu toplumun bir parçasıyım elbette ve tam da bu nedenle çözümler üretmeyi, yöntemler paylaşmayı sorumluluğum kabul ediyorum. Türkiye’nin, gelişen bir ülke olarak sadece ekonomik değil, toplumsal değişime de ihtiyacı var ve olası çağdışı gelenek ve göreneklere yönelik değişim önerileri getirmek, onları sorgulamak mümkün olabilmeli. Bu bağlamda, toplumda olduğu gibi kurumlarda da değişim önderliği yapma kapasitesine sahip liderlerlere ihtiyacımız var. Liderler değişim engellerini ortadan kaldırmak için çalışırlar ve en büyük engeller, KAFALARIN İÇİNDEKİ engellerdir. Değişimden sorumlu bir lider, direnci kendinde ve çevresinde farkeder, tanımlar ve ortadan kaldırıbilirse başarılı olur. Dikkat edilecek 5 temel direnç türüne bakalım: (1) Sımsıkı Sarılma, Kopamama, Aşırı Arzulama, Bağımlılık Gösterme Her kurumsal değişim programı çalışanların zamanla geliştirdikleri komfor ve rutin alanına sımsıkı sarılmalarıyla karşı karşıya kalır. Pozisyonlar ne denli rahat, prestijli, kazançlı ve ikamesi zor ise, direnç de o denli yoğun olacaktır. Mevcut duruma, elde olana, geçmişe ve/veya sevilene bağlılık elbette normal, ancak bağımlılığı, kopamamayı aşılması gereken bir değişim ve gelişim engeli olarak değerlendirmemiz gerekir. Kafalardaki Engelleri Aşmanın Yolları Çünkü bağımlılık zihinsel karmaşa, kıskançlık ve olumsuzluğa sebep olduğundan kişinin enerjisi tükenir, iş performansı düşer ve tabii ki en önemlisi, değişim kapasitesi azalır. Değişimde zorlanan çalışanlar ve yöneticiler istisnasız her kurum için zorlu bir sınama, liderin acilen etkisizleştirmesi gereken bir saatli bombadır. Direnci aslında bir tür alışkanlık olarak görmemiz faydalı olabilir. Biliyoruz ki, alışkanlıklar tekrarlandıkça, taviz verildikçe ve/veya zorla bastırılmaya kalkışıldıkça pekişir. Bu yüzden, yapılması gereken ilk şey kişide farkındalık oluşturmak ve bırakmakta zorlandığının gerçek önemini çarpıtmadan tekrar gözden geçirmesine destek olmaktır. Değişim sonrası alternatiflerin değerlendirilmesi çalışanın değişime kapılarını peyderpey açmasını sağlayacaktır. Tahmin…

read more
Kurum Kültürünü Neler Çürütür?

Kurum Kültürünü Neler Çürütür?

940 788 Yolaçaner Consulting

Kurum kültürü, basit bir ifadeyle bir grup insanın düşünce ve davranışlarının, yani kolektif karakterin temsilidir. [*] Kolektif karakteri etkileyen iki önemli faktör sayabiliriz: (1) Güven (2) Diyalog Bu ikisi kurumda ne derece yaygınsa, kurum kültürü de o kadar sağlam inşa edilebilecektir. Diğer yandan, güveni ve diyaloğu köstekleyen etkenlerse kurumun kültürünü çürütecektir. Şimdi size ne yazık ki oldukça sık gözlemlediğim, önde gelen kötü etkenlerden bahsedeceğim. Bilginin Paylaşılmaması Sorun: Çalışanlar pozisyonlarını koruma amacıyla bilgi saklar, eksik iletir, hatta bazen bilinçli olarak bilgiyi yanlış aktarırlar. Zarar: -Güvensizlik -Diyalog eksikliği -Yüksek kapasiteli yeni çalışanların engellenmesi Olası Çözümler: -Yüksek standartlarda, sıkça denetlenen bilgi yönetim ve paylaşım sistemi. -Başarılı, başarısız tüm önemli projelerin sorumlularına ve proje iş paketlerinin detaylarına sistem üzerinden ulaşım. -Yeni işe başlayan genç profesyonellere 1-2 senelik bir eğitim döneminden sonra ömür boyu iş garantisi. -Ayın en paylaşımcı çalışanları ödülleri. Kurum Kültürünü Neler Çürütür? İç Çatışmalar Sorun: Çalışanlar dış rekabete karşı birlik olmak yerine, birbirleriyle rekabet ederler. Zarar: -Kariyer birlikte çalışarak değil, birbirine karşı çalışılarak yapılır. -Çalışanlar birbirlerini kıskanır. -Genel güven eksikliğinden ötürü sinsi fırsatçılar bezgin ürkekleri koruma altına alarak silolar oluşturur. -Kurum içinde iç çemberler ve ayrıcalıklı gruplar türemeye başlar. -Yönetim ekibi üstte bahsettiğim yeni yapılanmalardan ötürü izole olur, işlere hakimiyetini yitirir ve tepki olarak kontrolleri gitgide katılaştırır. -Teftiş, soruşturma, sorgulama ve eleştiri yaygınlaşır. -Ortak kimlik ve ortak ambisyon yıkılır veya baştan oluşamaz. Olası Çözümler: -Yönetim ekibinde radikal değişim. -“Biz” bilincini benimsemiş, modern liderlik anlayışına sahip, sorumluluk alabilen rol modellerin yönetime getirilmesi. Kurum Kültürünü Neler Çürütür? Sorumsuzluk Sorun: Çalışanlar hatalarının sorumluluğunu kendileri farkettiklerinde değil, ancak başkaları ispatladığında alırlar (almaya mecbur kalırlar). Zarar: -Güvensiz, şüpheci ve aşırı sorgulayan çalışanlar. -Kurumun hantallaşması, kararların ya geç, ya da hiç uygulanmaması. -Herkesin arkasını koruma amacıyla aşırı hesaplı olması ve sadece karşılıklı iş yapması. -Ekip çalışmasının işlememesi, çalışanların yanlızlaşması ve siloların türemesi. -Oportünizmin yaygınlaşması. Olası Çözümler: -Hatalarının sorumluluğunu…

read more

Yolaçaner Danışmanlık Aylık Bülten – Ocak 2016

800 800 Yolaçaner Consulting

Keşif Görüşmesi

998 1024 Yolaçaner Consulting

Dosyayı indirmek için lütfen formu doldurun. Ad Soyad (gerekli) E-Postanız (gerekli) [recaptcha]

read more

Güven Nasıl Aşılanır?

940 788 Yolaçaner Consulting

Güven kurumun besleyici toprağıdır ve güven kültürünün hakim olduğu kurumlarda üç ayrıştırıcı özelliği açıkça gözlemlersiniz: Ortak Kimlik, Ortak Değerler, Ortak Misyon Güven Nasıl Aşılanır? Ortak bir kimlik paylaşan çalışanlar kuruma ait olmaktan gurur duyar… Öte yandan, ortak değerler çalışanların ilişki ve etkileşimlerine hem iyi hem de zor dönemlerde yön vererek kurum içi denge ve sağlamlığı güvence altına alır… Ortak misyon veya, başka bir deyişle, ortak varoluş sebebi ise herkesin sorumluluk üstlenerek müşterek vizyona katkı sağlamak için çalışmasının dayanağıdır… Bu ışıkta, yapılan işler anlam kazanır ve çalışanlar da vizyon uğruna kağıt üstünde beklenenden çok daha fazla çaba göstermeye ve kendi arzularıyla ek sorumluluk almaya heves eder. Güven kültürünün bu üç unsuru (1) ortak kimlik, (2) ortak değerler ve (3) ortak misyon liderin sorumluluk alanına girer ve başarıyla geliştirildiğinde oluşan kurum kültürü kopyalanması zor bir rekabet avantajına dönüşür. Güven Nasıl Aşılanır? ANCAK: Bunu başarmak için liderin güvene ihtiyacı vardır! Zira, güven ortak kimliğin, değerlerin ve misyonun yeşermesini ve güçlü bir kurum kültürünün oluşmasını mümkün kılan besleyici topraktır ve kurumda güven oluşmadığı takdirde, ortak kültür de oluşamaz. Bilakis, yıkıcı mücadeleler içinde olma potansiyeli yüksek, performans köstekleyici alt kültürlerin oluşması için ortam hazırlanır. Güven bağlamında liderin belli başlı kritik alanlarda faaliyet göstermesi önemlidir… Bu yazımda aralarından iki tanesine, (1) çalışanlara yönelik dürüstlüğe ve (2) nezaket kurallarına değinmek istiyorum. Çalışanların Hatası Liderin Hatasıdır Çalışanların hataları prensip olarak liderin hatalarıdır ve dış temsilde sorumluluk sadece onundur ve gerçek lider “ben yapmadım” bahanesiyle sorumluluk almaktan kaçmaz. Lider niteliğinde bir patron çalışanlarına kurum dışında ve içinde (özellikle üst mercilere yönelik) mutlaka sahip çıkar ve hatalarından ötürü onlara katiyen sırtını dönmez. Ne var ki, dışarıda çalışanlarına kanat geren lider, güvenli ekip ortamında yapılan hataları bir yandan açıkça dile getirir ve öte yandan da düzeltilmelerini kararlılıkla talep eder. Neticede her çalışan şuna inanmalıdır: “Amirime güvenebilirim; beni kötü günümde de kollar,…

read more

Feedback

962 1024 Yolaçaner Consulting

Dosyayı indirmek için lütfen formu doldurun. Ad Soyad (gerekli) E-Postanız (gerekli) [recaptcha]

read more

Kurum Kültürüne Yatırım Yapın!

940 788 Yolaçaner Consulting

Belirgin ve ayrıştırıcı bir kurum kültürü olmayan ve/veya kültürünü sistematik şekilde geliştirmeye çaba göstermeyen bir yönetim ekibi stratejik açıdan da MUTLAKA sıkıntılar yaşayacaktır. Çünkü kültürel gelişmişlik seviyesi (bu seviyeyi hangi faktörlerin belirlediğini birazdan vereceğim) stratejik hamlelerin kuruma uygulanabilirliğini belirler. Örneğin, yönetim kurumuna (yani çalışanlara) hedef koymayı ve uzun vadeli düşünmeyi  aşılamamışsa, uzun soluklu değişim projeleri gerçekleştiremez. Çalışanlar zor dönemleri aşamaz, kolaya kaçar ve/veya pes ederler. Neticede, değişim planı da kağıt üstünde kalır. Kültür, kurumun “ruhudur” … Bu nedenle de kurumun ruhuna aykırı stratejik inisiyatifleri kesinlikle gerçekleştiremezsiniz. Hal böyle olunca da, önceden ihmal ettiğinizi, yani kurumun kültürünü geliştirmeyi, yapılacaklar listenizin en üstüne yerleştirmeniz kaçınılmaz olacaktır. Ancak, tekrar başa dönmek de zaman, enerji ve odak kaybı anlamına gelir. Kültürel gelişmişlikten bahsetmek için neler olmalıdır? Somut olalım: “Bu kurumun kültürü var” diyebilmek için hangi nitelikleri kısa zamanda, aslında kuruma ayak bastığımız ilk günün sonunda tespit etmeliyiz? 1) GÜVEN 2) DİYALOG 3) İNOVASYON Güven kurumun besleyici toprağıdır ve güven oluşmamışsa ortak bir kültür de oluşmamışdır. Diyalog kurumun insanlara değer verme mekanizmasıdır. Hiyerarşide üstleriyle, astlarıyla ve akranlarıyla samimi bir diyalog içinde olan çalışanlar katkıda bulunma fırsatına sahiptir ve tam da bu nedenle değerli hissederler. İnovasyon farklılıklardan doğar Kurum Kültürüne Yatırım Yapın! İnovasyon, aslında (ve bu çok önemli) bir sonuçtur. Tecrübeler inovasyonun bir kültür unsuru olarak kuruma aşılanamayacağını gösteriyor. Fakat, güven ve diyalog ortamını yaratabilirseniz kurumunuzda inovasyon ağacı yeşerebilir, çünkü farklılıklar teşvik edilir ve yaratıcı sürtüşmeler arzulanır. Güven ve diyalog ortamında sadece farklılıkların oluşturabileceği yüksek yaratıcı enerji inovasyon süreçlerine kanalize edilebilir. Homojen yapılı, herkesin aynı düşündüğü kurumlarda yaratıcı enerji oluşmaz. Bu nedenle de kültürel altyapısı oluşturulmadan tasarlanmış inovasyon süreçlerinden gerçek yenilik çıkmaz. “Kültür var” demek için inovasyonu hem kurumun ruhunda hissetmeli, hem de süreç, hizmet ve ürünlerinde doğrudan görmeli ve onun sadece dolaylı şekilde gelişen bir kültür bileşeni olduğunu da unutmamalıyız. Örneğin, benim kurumlarda dikkat ettiğim…

read more
X