• Eposta: info@yolacanerconsulting.com

Sigortacılığın Ekonomisi

  • 0
800 800 Yolaçaner Consulting

Sigorta şirketlerinin finans sisteminde yeri önemlidir.

Bir yandan sistemin risk alma kapasitesini artırıcı bir rol üstlenirler, çünkü herhangi bir riskin sigorta edilmesi, onun değerlendirilip parasal etkisinin belirlenmesi anlamına gelir.

Diğer yandan da sistemde sermaye birikimini pekiştirici rolleri vardır, çünkü riskler karşılığında talep edilen primler finans sistemine yatırım olarak giriş yapar.

Sigorta şirketleri topladıkları risk primlerini sabit ve değişken getirili menkul kıymet ve gayrimenkule yatırırlar. Devraldıkları riskler gerçekleşene dek biriktirdikleri sermayeyi işletmek ve getiri sağlamak durumundadırlar.

Özetle, sigorta şirketlerinin iş modeli iki temel yetkinlik üzerine kuruludur: (1) risk fiyatlaması ve (2) yatırım.

Sigortacılığın Ekonomisi

Sigortacılığın Ekonomisi

Sigortacılık Sektörü

Temelde iki sigorta kategorisini ayırt edebiliriz:

(1) Sosyal sigorta ve

(2) Bireysel sigorta

Sosyal sigorta devlet işidir ve sosyal devletlerde her vatandaş sosyal sigortalı olma durumundadır. Bu bağlamda emeklilik, sağlık ve işsizlik sigortası sağlanan sosyal güvenlik ağının üç sütununu oluşturur.

Öte yandan bireysel sigorta serbest piyasa aktörlerine bırakılır ve arz talep ekonomisi doğrultusunda işler. Ancak ekonomi ve vatandaş açısından büyük bir mali önemi olduğundan da sıkı devlet denetimine tabidir.

Bireysel sigortacılıkta üç kategori ayırt edebiliriz:

(1) Kişisel sigorta (hayat, bireysel emeklilik, özel sağlık sigortası gibi),

(2) Hasar & kaza sigortası (trafik, konut, yangın, hırsızlık, kaza sigortası gibi), ve

(3) Reasürans (sigorta şirketlerinin risk yükümlülüklerini tam veya kısmen üstlenerek yeniden sigorta eden “toptancı” sigorta şirketleri)

Meslek dilinde, kişisel ve hasar & kaza sigortacılığını reasürans sigortacılığından kavramsal olarak ayırma amacıyla birincil ve reasürans sigortacılığından da bahsedilir …

Sigortacılığın Ekonomisi

Sigortacılığın Ekonomisi

Yüksek Finansal Sorumluluk

Herhangi bir şirketin ekonomik durumunu incelemek için bilançosundan yola çıkarak varlık ve yükümlülüklerini detaylıca incelemek gerekir …

Sigorta şirketleri için de elbette aynısı geçerlidir.

Sigorta şirketlerinin en büyük varlık pozisyonu yatırımlardır. Büyük miktarda risk sermayeleri vardır ve bu birikimler döviz/nakit, gayrimenkul, iştirak, hisse senedi, fon, bono, kredi/mortgage ve alternatif yatırımlar kategorilerinde getiri amaçlı değerlendirilir.

Ancak, sigorta şirketleri yatırım kararlarında serbest değildir.

Örneğin bireysel emeklilik sigortasından topladıkları sermayeyi müşterileri ve/veya devlet tarafından belirlenen risk profili doğrultusunda yatırmak zorundadırlar.

Ayrıca, yine müşteriye yönelik yükümlülüklerini yerine getirebilmelerini garanti altına alma amacıyla, yani başka bir deyimle sigortalıları kötü yatırım yönetimden koruma  güdümlü yasal yatırım yönergelerine uyma mecburiyetindedirler.

Sigortacılığın finansal sistemdeki kilit rolü ve birçok vatandaşın iflas durumunda oluşacak mağduriyeti göz önünde bulundurularak sigorta şirketlerinden özellikle yatırım risklerini (yatırımların değer kaybederek yükümlülükleri karşılayamaması) yeterince dengeleyecek oranda özsermayeye sahip olmaları da yasal bir zorunluluktur (özsermaye yeterliliği).

Bu sebeple, sigorta şirketi aslında hissedarlarına ait olan özsermayesini dahi yüksek riskli yatırımlara yönlendiremez.

Görüldüğü üzere, sigortacılık diğer sektörlere kıyasla yüksek oranda denetim ve kısıtlamalara tabi olan bir sektördür …

Sigortacılığın Ekonomisi

Sigortacılığın Ekonomisi

Sigorta Şirketleri Nasıl Para Kazanır?

Sigorta şirketi yükümlülüklerinin büyük kısmı tüm yürürlükte olan sigorta poliçeleri kapsamında yüklendikleri risklerin tahmini değerine tekabül eden teknik yedeklerdir.

Müşteriden talep edilen her bir lira primin %60-80’i risk primidir ve direkt teknik yedek olarak bilançoya işlenir.

Geri kalan 20-40 kuruş ise sigorta şirketinin faaliyet maliyetlerini ve kârını karşılamak için hesap edilmiştir.

Sigorta şirketlerine primler üzerinden sürekli bir kaynak akışı olduğundan da sektörde kredi kullanımı neredeyse yoktur.

Stratejik aktiviteler kapsamında (iştirak, ortaklık, şirket satın alımı) genelde özsermaye veya sonradan özsermayeye dönüşebilir bonolar, nadiren de spesifik kısa vadeli krediler (meslek dilinde: bridge loan)  kullanılır …

Yukarıda bahsettiğim teknik yedekler sigorta ekonomisinde merkezi önem taşır.

Zira, sigortacılığın temel yetkinlikleri arasından en kritiği devralınan riskleri doğru değerlendirmek, yani teknik yedekleri geçmiş işlemlerden elde edilen veriler bazında istatiksel yöntemerle mümkün olduğunca doğru tahmin etmektir.

Sigorta şirketi ne kadar uzun zamandır piyasada ise ve verileri ne kadar kaliteli ise risk değerlendirme kapasitesi de bir o kadar yüksek olacaktır …

Riskleri doğru saptamak risk primlierini doğru hesaplamak ve dolayısıyla poliçe fiyatlamasını da gerçekçi yaparak rekabet avantajı sağlamak anlamına gelir.

Gördüğümüz üzere sigortacılık tam anlamıyla bir büyük veri toplama ve analiz etme işidir ve yeni sigorta şirketlerinin veri eksikliğinden ötürü reasürans şirketleriyle güçlü işbirliği içinde bulunmaları elzemdir.

Bu işbirliğinin bedeli ise, müşteriden alınan risk primlerinin büyük bir payının reasüransa transferidir …

Bu nedenle zaten çoğu yeni sigorta şirketi dışarıdan öyle görünmese de aslında komisyonculuk yapmaktadır …

Sigortacılığın Ekonomisi

Sigortacılığın Ekonomisi

Şeytan Detayda Saklıdır!

Gelir ve giderler ikiye ayrılır:

(1) Teknik gelir-giderler

(2) Teknik olmayan gelir-giderler

Teknik gelir-giderler risk yazma ve yönetme faaliyetine, teknik olmayan gelir-giderler ise yatırım ve diğer faaliyetlere ilişkin pozisyonlardır.

Teknik gelirler risk primlerinden ve dönemde gerçekleşen risk ödemelerinden artan yedeklerin gelir olarak kaydedilmesinden oluşur.

Teknik giderler ise (a) dönemin risk ödemelerinden, (b) pazarlama ve satış komisyonu maliyetlerinden, (c) personel maaşları ve idari harcamalardan  (c) risk karşılama işlem maliyetlerinden, (c) gelecek dönemlerin tahmini risk ödemelerine yönelik oluşturulan yedeklerden ve (d) yedeklere, son dönemlerde gerçekleşen risk ödemelerine istinaden yapılan takviyelerden oluşur.

Teknik olmayan gelir-giderlere ise reasürans, varlık yönetimi ve diğer teknik olmayan faaliyetlere ilişkin pozisyonlar dahildir.

Sigortacılığın Ekonomisi

Sigortacılığın Ekonomisi

Kârlılık ve Temel Başarı Kriterleri

Kârlılık daima hissedarların perspektifinden ölçülür ve bu ışıkta esas olan, meslek dilinde return on equity (ROE) dediğimiz, özsermaye kârlılığıdır.

Hissedar daima iki soruya cevap arar:

(1) Şirkete yatırdığım her bir lira özsermayenin vergi sonrası getirisi % kaç olmuştur?

(2) Gerçekleşen net kâr en azından fırsat maliyetimi, yani benzer risk profilinde, alternatif bir yatırımla elde edebileceğim tahmini net getiriyi aşabilmişmidir?

Sigorta şirketi yöneticisinin ise bu ışıkta iki kaldıracı vardır:

(1) Gelir artırıcı (büyüme) ve/veya gider azaltıcı (verimlilik) stratejiler

(2) Özsermaye azaltıcı, yani şirket risk profilini (iflas riski) optimize eden stratejiler

Özsermaye yeterliliğinin denetlendiği bir sektörde başarılı sigortacılığı üç yetkinliğe dayandırabiliriz:

(1) Kaliteli müşteri hizmetleri karşılığında talep edilen ortalama üstü komisyon gelirleri,

(2)  Üstün risk seçimi ve yönetimi kapasitesi karşılığında elde edilen ortalama üstü risk yönetim gelirleri ve

(3) Başarılı maliyet yönetiminden arttırılan ortalama üstü faaliyet gelirleri.

Sosyal medya hesaplarım 

Twitter: https://twitter.com/UTYolacaner

Facebook: www.facebook.com/yolacanerconsulting

Google+: https://plus.google.com/utyolacaner/post

LinkedIn: https://tr.linkedin.com/in/utyolacaner

  • 0

Leave a Reply

Your email address will not be published.

X